Ustalar, Sutralar
https://www.gurudwaraashram.com/uzmanlik-programlari/uzmanlik_programlari
PATANJALİ (MS. 150 -200)
Bilinç tektir, ancak bir çok çeşitli biçimler üretir.
VIVEKANANDA (12.1.1863 - 4.7.1902)
En büyük günah, güçsüz
olduğunu düşünmendir.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/3338-swami-vivekananda-kimdir
SIVANANDA (8.9.1887 – 14.7.1963)
Kalpteki tüm arzular öldüğünde , ölümlü insan, ölümsüz hale gelir.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/3032-swami-sivananda-kimdir
KRISHNAMACHARYA (1888 – 1989)
İlk pratik Yama'lar ve Niyama'lardır.
YOGANANDA (5.1.1893 – 7.3.1952)
Zihnimde imkansız kelimesinin kök salmasına asla izin vermem. Siz de vermeyin.
SATCHIDANANDA (22.12.1914 – 19.8.2002)
Hakikat tekdir. Bir çok
yol vardır.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/3067-swami-satchidananda-kimdir
PATTABHI JOIS (26.7.1915-18.5.2009)
Katı olan beden değil, zihindir.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/3346-krisna-pattabhi-jois-kimdir
IYENGAR (14.12.1918 -20.8.2014)
Vermek yoksullaştırmaz, esirgemek zenginleştirmez.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/725-bks-iyengar-kimdir
SWAMI RAMA (1925 - 1996)
Birbirine vermeyi öğren, yavaş yavaş bu tüm evrene yayılacak.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/1789-swami-rama-kimdir
VISNU DEVANANDA SARASWATI (31.12.1927 – 9.11.1993)
Sağlık zenginliktir. Zihnin huzuru mutluluktur. Yoga yolu gösterir.
https://www.yogadergisi.com/images/slaytlar/visnu devenanda_2.jpg
BHAJAN (26.8.1929 – 6.10.2004)
Dua etmek, aşık olmak gibidir. Asla vaz geçemediğiniz sonsuz bir eylemdir.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/894-yogi-bhajan-kimdir
SWAMI VEDA BHARATI (24.3.1933 - 14.7.2015)
Sessizlikle öğretmek çok daha büyük bir öğretidir... Yaradılış yoluyla öğretme... Ve sen bir öğretmensin.
https://www.yogadergisi.com/yoga/ustalar/1790-swami-veda-bharati-kimdir
TKV DESİKACHAR (21.6.1938 - 8.8.2016)
Yoganın başarısı; pozları yapabilme becerimizde değil, hayatı yaşama biçimimizi ve ilişkilerimizi nasıl iyileştirdiğinde yatar.
https://www.yogadergisi.com/images/slaytlar/tkv-desikachar2.jpg
Eski Yunan dilinde söz kavramını veren üç kelime vardır.
Bunlar; Mitos, Epos ve logos’tur.
Mitos (Myth) Mit, Nedir?
İlk çağlarda tanrıların, yarı tanrıların, kahramanların ya da insanüstü varlıkların yaşam hikayesini anlatan efsanelere mitos denir.
Mitos; söylenen ya da duyulan sözdür. Masal, öykü veya efsane anlamına gelir. Ancak insanlar gördüklerini, duyduklarını anlatırken kendilerinden de pek çok şey eklediklerinden, mitoslara pek güven olmaz. Bu nedenle tarihçi Heredot, “mitos tarihi değeri olmayan, güvenilmez söylenti” demektedir. Platon’da mitosu, “gerçekle ilişkisiz, uydurma, boş ve gülünç bir masal” diye tanımlamaktadır.
Devamını Oku
Yoga Dergisi : Derdi "Yoga" olanların dergisi
*Sanskrit dilinde yoga kelimesi pek çok anlama sahiptir; "kontrol etmek", "boyunduruk altına almak" veya "birleştirmek" anlamına gelen Sanskrit "yuj" kelimesinden türemiştir.
"Kavuşma", "bir araya gelme", "birlik", "karşılaşma" ve "yöntem" olarak çevrilebilir. Yoga uygulayan veya yoga felsefesini takip eden kişiye yogi ya da yogini adı verilir. Yogini ifadesi "yogi"isminin dişil kullanımıdır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Yoga
Covid salgını ile birlikte değişen dünya düzeniyle uyum sağlamaya çalışmaktan birçoğumuz çok yorgun düştük. Sinir sistemlerimiz sürekli bir tehlike alarmında kaldığından dolayı artık arıza alarmı vermeye başladı.
Ünlü bir ressam bir tablo yapmış ve milyon değerindeki bu tabloyu satış için bir galeriye bırakmış. Galeri sahibi, dikkat çekmek için tabloyu camın önüne koymuş.
Beni tanıyanlar, yazılarımı takip edenler biliyor, Eylül ayında geçmeyen kalça ağrım yüzünden beyin cerrahı arkadaşıma danışmıştım o da bel görüntüsü çektir bakalım ne var görelim demişti.
Ve bir kez daha heyecan ve merak ile açtığımız eğitim çemberimizi, gözyaşları ile kapattık. Her seferinde aynı döngüyü yaşıyorum ve her seferinde çemberde gözyaşları sel oluyor.
Sevgili Halasana,
Seninle ilk tanışmamız bir hayli garip olmuştu. Öncelikle ileri bir yaşta yogaya başlayan ve hiç esnek olmayan benim için, beyhude bir çaba gibi gözüken ama içten içe çocukluğuma yönlendiğimi hissettiren bir duruştun.
Stresi ve gerginliği en çok tutan yerler boyun ve omuzlarımızdır çünkü farkında olmadan, gerildiğimiz her an omuzlarımızı sıkar boynumuzu içine çekeriz; adeta kendi bedenimize girmeye çabalar vücudumuzu kapatırız.
Karga pozu olarak bilinen bir asanadır.
Kargalar, keskin gözleri en az gözleri ve gagaları kadar sivri zekâlarıyla da ünlüdür. Karga pozu her şeyin ötesinde beden ve zihin dengesini güçlendirir.
Meditasyon bir yapma hali mi yoksa bir olma hali midir? Bence işin özü bu sorunun doğru cevabını bulmak için aramaya cesaret edebilmekte, yogaya ilk başladığım zamanlarda meditasyondan köşe bucak kaçmamın hatta korkmamın en büyük nedeninin meditasyonun bir yapma hali olduğunu düşünmem olduğunu çok uzun zaman sonra fark ettim.
Meditasyonun bir pozun içinde stabil, gözler kapalı bir biçimde dikkatin içeriye doğru devindiği bir pratik olduğunu biliyoruz, meditasyon özün evrenle ahenk ile buluşma halidir o bir eylem değil andır çünkü o yapma halinden ziyade, olma halidir, kim ki bunda inkişaf ederse üzerine düşündüğü tüm zanlarının sınırlarından çıkar ve kutsal ahengin parçası olur, asana ise meditasyonun aksine bedenin aldığı formlarla evrenle konuşma dilidir.
Doğudan başlıyorsun. Güneşin doğduğu yer, ilkbahar ve doğum. Burası yeni başlangıçlar, uyanışlar yeri.
🪶
Eğer bu yazımı okumaya başladıysan kendinin arayışında olan bir hayat yolu öğrencisi bilincindesin demektir. Kendini aramak bilincin bir yükseliş aşamasıdır yolun neresinde olursan ol çaban bu bilince ışık tutmaya yeter.
Patrick McKeown ile Amerikalı Yoga Eğitmeni Robin Rothenberg arasında geçen aşağıdaki söyleşi, Robin’in kitabı “Restoring Prana: A Therapeutic Guide to Pranayama and Healing Through the Breath”in yayınlanmasından hemen önce Kasım 2019’da yapılmıştır. Robin, İrlanda'da Patrick’le fonksiyonel solunum üzerine çalışmış ve solunum bilimi anlayışını Vedik metinler ile ilgili yaptığı derin araştırmalarına entegre etmiştir.
Yogayı bir yaşam yolu olarak benimseyip, daha derin araştırmaya başlayınca, önce bana çok yeni olan bu kavramlar içinde kayboldum sonra tekrar tekrar, ne anlatılıyor diye bir çok kaynaktan okumaya devam ettim. Okuduğum kitapların dili de çok ağır geliyor ve konular dalanıp budaklanıp dahada karışıkmış gibi hissettiriyordu.