Meditasyon bir yapma hali mi yoksa bir olma hali midir? Bence işin özü bu sorunun doğru cevabını bulmak için aramaya cesaret edebilmekte, yogaya ilk başladığım zamanlarda meditasyondan köşe bucak kaçmamın hatta korkmamın en büyük nedeninin meditasyonun bir yapma hali olduğunu düşünmem olduğunu çok uzun zaman sonra fark ettim.
O zamanlarda benim için meditasyon bir yapma haliydi ve ben asla yapmayı başaramazdım. Uzun bir süre hiçbir şey düşünmeden, hareketsiz oturmak bana uymazdı, asana pratiği tamamdı ama meditasyon yapmam ise imkansızdı.
Biz insanların kendilerine koydukları sınırlar tam olarak böyle bir şey, denemeden bilemezsin ama o denemeye geçme aşamasına kadar kendinle uzun bir süre mücadele edersin.
Ben, o yolun hep kenarından, kıyısından dolaşırken, hep bir yoldan kaçınma, erteleme ve öteleme çabasındaydım. İçime yerleşmiş o hisse ya da içerideki büyük dırdırcının “yapamazsın ki” diye söylenmesine izin verdikçe meditasyonla aramda ki uzaklık artıyordu. Uzaklık arttıkça, sanırım kendimi bu işi yapamayacağıma inandırmam daha kolaylaşıyordu. Böyle olunca da yoga pratiklerime dair her şey tamam demem de pek mümkün olmuyordu. Kendime koyduğum sınırlar gerçekten denemek için adım atmamı engelliyordu, tam olarak kendi kendimin engelliydim.
Ne oldu da ben meditasyonla aramdaki buzları eritmek için çabalamaya başladım ben de pek bilmiyorum. Ama sanırım korona salgını sırasında bu kendi kendimizle baş başa kalma halinin bu durumda etkisi çok büyük, sanırım yaşamımızı alt üst eden salgının hayatımıza az da olsa olumlu etkileri de oldu diyebiliriz, en azından kendim için bunu söyleyebilirim. Bu evlere kapanma, sosyal hayattan kopma zamanlarında keşfettiğim online dersler özellikle nefes ve minfulness (bilinçli farkındalık) temelli olanlar azıcık çekinerek de olsa bu alana adım atmama olanak sağladı.
O hayatın durmuş hali içerisinde minicik oryantasyon pratikleri ile kendimi denemekten ödümün koptuğu alanın kapısında buluverdim. Yıllardır yaptığım asana ve nefes pratiklerimin bu deneme çalışmalarıma katkısı oldukça fazlaydı, ben pozların içinde bedenimin farkına varmayı başarabilmiştim. Asıl önemli olan ise bu farkında olma halinin biraz daha sınırlarının genişlediğinde, işin içine düşünceler, duyumlar ve duygular girdiğinde ne yapacaktım? Çok minik adımlarla, çok kısa sürelerle başladı pratikler, yönlendirmeli meditasyonlar ilk başlarda en fazla tercih ettiklerimdi. Bazen beş dakikadan bile az oturabiliyordum, maymun zihnim her şeyi bırakıp en çok düşüncelerin peşinden gidiyordu ve ben zilin sesi ile gittiğim yerden hiçbir şeyi başaramamış hissi ile geri geliyordum.
Zaman içinde oturma sürelerim, bu kayıp zamanlarım azalmaya ve ben gittiğim yerlerden daha çabuk geri dönmeye başladım. Bunu başarabilmek benim için inanılmazdı ve ben hiç zorlanmadan oturabiliyor o süre boyunca nefesime ve bedenime dikkatimi verebiliyordum. Hala bir yapma haliyle devam ediyorum, her gün en az yirmi dakika elimden geldiğince o anın içinde kalabilmek için çaba sarf ediyorum. Yakın bir zamanda, bunca zaman kaçtığım, uzunca bir süre yapmaktan kaçındığım meditasyonun eğitimine başlayacağım, korkuyor muyum? Evet, ama ben zaten her eğitime başlarken korkarım ama içimde ki meraklı kızın merakı korkuma her zaman ağır basar. Daha önce ki eğitimlerin içinde meditasyon ile ilgili modüller vardı ama bu tamamen meditasyon ve nefes eğitimi, her ne kadar tanıdık olsa da benim için yeni bir yol. Cesaretim ve merakım yanımda, en büyük destekçim kocam arkamda, şahane bir hoca ile yeni sulara yelken açmanın şafağındayım, üstelik çok heyecanlıyım.
Bu yeni başlayan döngüde eğitime katılan her birimize kolaylıklar diyorum. Bakalım neler olacak, ilk paragrafta sorduğum sorunun cevabını bulmaya gidiyorum.
Şimdilik hoşça kalın.
Namaste.